Sinema salonları, izleyicileri yeniden salonlara çekebilmek için 27-28 Eylül tarihlerinde bilet fiyatlarında indirime gitti. Ancak küresel gişe rakamları, izleyici kaybının yalnızca Türkiye’ye özgü bir sorun olmadığını ortaya koyuyor.
Son üç ay sinema sektörü için adeta “kara yaz” oldu. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında izleyici sayısındaki düşüş, sektörün geleceğine dair endişeleri artırdı.
İzleyici Kaybının 3 Nedeni
- Yüksek maliyetler: Yiyecek-içecek ve otopark ücretlerinin eklenmesi, sinema deneyimini pahalı hale getiriyor.
- Dijital platformlar: Uygun fiyatlı ve sınırsız içerik seçenekleriyle öne çıkan platformlar, yeni vizyon filmlerini kısa sürede bünyesine katıyor. Bu durum izleyicilerin sinemaya gitme motivasyonunu düşürüyor.
- Zayıf yapımlar: Özellikle komedi filmlerinde tekrar eden senaryolar ve gişe odaklı, yaratıcılıktan uzak yapımlar, sinemaya olan ilgiyi azaltıyor.
Çözüm Arayışları ve Türkiye Sinema Festivali
İzleyici kaybına çözüm arayan sektör, “Türkiye Sinema Festivali 2025” ile yeni bir adım attı. Festival kapsamında biletler iki günlüğüne 80 liraya düşürüldü. Ama uzmanlara göre kalıcı çözüm için daha güçlü ve ilgi çekici yapımların vizyona girmesi gerekiyor.
Film çekim maliyetlerinin yükselmesi ve gişeden yeterli karşılık bulamaması ise yapımcıların sektördeki geleceğini belirsiz kılıyor.
Küresel Gişe Rakamları da Düşüşte
Sorun sadece Türkiye’ye özgü değil. Dünyada da izleyici sayısı pandemiden sonra toparlanamadı.
Pandemi öncesi (1 Haziran – 14 Eylül arası küresel hasılat):
- 2016: 2,97 milyar $
- 2017: 2,56 milyar $
- 2018: 2,73 milyar $
- 2019: 2,81 milyar $
Pandemi sonrası:
- 2022: 1,92 milyar $
- 2023: 2,65 milyar $
- 2024: 2,66 milyar $
- 2025: 2,13 milyar $
2016’dan 2025’e bilet fiyatları dünya genelinde yaklaşık %80 arttı. Eğer 2016’daki izleyici sayısına ulaşılabilseydi, 2025 yaz sezonunda hasılatın 4 milyar dolara yaklaşması gerekirdi. Ancak bu yıl aynı dönemde yaklaşık 25 milyon daha az bilet satıldı.
